Çekimleri Lüleci Hendek Caddesi üzerinde bulunan Bohem Art Gallery’de gerçekleştirilen Eylül Aşkın’ın sunduğu Eylül Aşkın İle’nin bu bölümünün konuğu “Hababam Sınıfı”, “Bizimkiler” gibi bugüne dek başarılı birçok senaryoya imza atmış, Senarist, oyuncu, yönetmen, dramaturg ve yazar Umur Bugay’ın kızı, yazar Zeynep Bugay, yeni adıyla Pia oldu.

Babası Umur Bugay hakkında:

“Babam çok kapalı bir adamdı.”

“Biraz yalnız ve sevgisiz bir çocuk olduğumu düşünüyorum.”

“O kadar büyük çınarların gölgesinde siz serpilemiyorsunuz.”

“Onun kadar başarılı bir insanın evladı olarak aynı yolda yürümeye çalışmak bir dezavantaj.”

Şeklinde açıklamalarda bulunan Pia, başarılı bir yazarın kızı olmanın dışarıdan göründüğü kadar avantajlı olmadığını ve aksine bunun üzerinde büyük bir başarı kaygısı yarattığını ve kendini keşfetmesinin zaman aldığını ifade etti. Babasının şirketinde çalıştığı yıllardan öğrendiği tek şeyin stratejik kurgu kabiliyeti olduğunu söyleyen Pia, “Ben onu öykülerimin içerisinde kurguda kullandığımı düşünüyorum. Hayatımda o sosyal becerilerim pek yok.” dedi.

“Kendimi güldürmek adına öyküler yazmaya başladım.”

Reklam sektöründe çalışırken yaşadığı stresten kaynaklı egzama, çarpıntı gibi fiziksel rahatsızlıklar yaşamaya başlayınca kendini güldürmek ve rahatlatmak adına yazmaya yöneldiğini, yazarlık konusundaki yeteceğini de bu şekilde fark ettiğini açıklayan Pia, “İlk yazdığım kitap komediydi. Farklı tarzları da deniyorum kariyerim içerisinde.” Şeklinde konuştu.

Son kitabı: “Kayıp Kız Çocuğu” Hakkında Konuştu: “Türk kadınlarının tamamının çok yalnız olduğuna inanıyorum.”

İki senedir üretmediği, annelik ettiği, kendi içime döndüğü bir dönemde, kızı, kızının çocukluğu, kendi çocukluğu, yalnızlık ve sevgisizlik üzerine bir hikaye kurguladığını, kitabın bu fikirler üzerinden “Kendisini ailesinin içerisinde eğreti, yersiz hisseden bir kız çocuğunun hikayesi.” Olarak şekillendiğini ifade etti. “Küçücük bir çocuk, Narin doğranıyor. Sadece konuşuluyor ama bir yere varmıyor. Bu da bir yalnızlık örneğidir.” Şeklinde ülke gündemine de değinen Pia, “Bu toprakların üstündeki kadınların hepsi bir yaşam sürdürüyor biyolojik olarak ama varlıkları kanıksanmıyor.” ifadesinde bulundu.

Yeni adı Pia!

“Kayıp Kız Çocuğu” kitabını Pia ismiyle çıkaran yazar, bu kararını mahkemeye de taşıyarak, bugüne kadar Zeynep Bugay olan ismini Pia olarak değiştirdi. Bu konuda samimi açıklamalarda bulunan Pia, “Benim adım Seher Zeynep Bugay’dı. Seher babaannemin ismiydi, bizi sevmezdi, erkek çocuk severdi. Nefret ediyorum bu Seher’den, hiç hoşuma gitmiyor. Zeynep’lerin de kaderlerinin zor olduğuna inanıyorum. Bu sene radikal bir kararla anneme döndüm ve dedim ki: “Ben avukatıma talimat verdim, adımı değiştiriyorum.” dedi.

Neden Pia?

Eylül Aşkın’ın, “Neden Pia?” Sorusuna, “Pia, işinde titiz, saygıdeğer, itikatı yüksek demek. Bu saatten sonra hiçbir eserimde Bugay soyadını da kullanmak istemiyorum. Ben şu anda Umur Bugay’ın başarı baskısını üzerimde hissetmek istemiyorum.” şeklinde cevap veren Zeynep Bugay olarak tanıdığımız Pia, “Kimse de dönüp Pia demiyor, çok sinir oluyorum.” Diyerek, gülümsemeler eşliğinde hem yakın çevresine, hem de okurlarına yeni ismine alışmaları çağrısında bulundu.

2025’te Yeni Projeler İle Geliyor!

14 Şubat için, “Sevgili Nasıl Bulunur” isimli, Zeynep Bugay adıyla yayınlanan ilk kitabının güncellenmiş halini, bu sefer Pia olarak, yedi sene sonra tekrar okur ile buluşturma hazırlığı yaptığını ifade eden yazar, “Bu sefer sevgilisi olmayanların da yüzünü güldürecek şekilde, şu anki yayın evim Alfa’dan çıkacak.” şeklinde konuştu. Kitabın çıkış günü 14 Şubat’ta aynı zamanda bir “anti-sevgililer günü partisi” düzenlemeyi de istediğini beyan eden Pia, bu partiye çeşitli ünlü isimlerin de katılacağının ön duyurusunu da yaptı.

Nisan ayının ortasında şişman geçirdiği çocukluğuna atıfta bulunduğu “Şişko” isimli kitabının, Kasım ayında ise “Nikahsız” isimli eserinin okurlarla buluşacağını da müjdeleyen Pia, verdiği iki senelik molanın acısını çıkardığı, yoğun bir yıl geçirecek.