Turhapo Logo
Masaüstü Reklam
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (1)

“Mutluluk bence bir yolculuk” Ece Vahapoğlu

Sunucu, yazar, wellness ve yoga eğitmeni Ece Vahapoğlu ile Kaz Dağları’nda düzenlediği yoga kampında buluştuk. Mutluluğun İzindeki Sohbetler serimiz için kendisine mutluluğa bakış açısını ve kendi formüllerini sorduk.

Röportaj: Özge Zeki www.instagram.com/happyfashionandfood/

Ece, burada, Kaz Dağları’nın muhteşem atmosferinde çok güzel üç gün geçiriyoruz, senin rehberliğinde yoga terapileri, meditasyonlarla adeta şifalanıyoruz. Şimdi mutluluk temasına odaklanmak istiyorum. Mutluluk nedir? Nasıl tanımlarsın?

Evet, öncelikle hoş geldiniz diyeyim. Alanı ben açtım burada, dolayısıyla sevgili misafirlerim enerji alanıma hoş geldiniz diyerek açayım. Mutluluk kelimesine pandemi ile birlikte odaklandım. Pandemi sonrasında online eğitimler aldım, Yale University, Rice University ve Indian School of Business gibi köklü üniversitelerden. Çok yakın bir zamanda Hindistan’a gittim ve derin çeşitli eğitimler aldım. 15 yıllık yoga eğitmeniyim, sağlıklı yaşamla ilgileniyorum, lisanslı atletim, koşuyorum, sporcuyum. Tüm bunları yaparken gerçekten mutlu muyum diye önce kendimi sorguladım. Mutluluk bence bir yolculuk. Şunu anladım ki mutluluk gerçekten bir hedef değil. ‘İşte bekarsın, evleneceğim ve mutlu olacağım.’ Yok öyle bir şey. Ben evlendim, evet mutlu oldum ama isteyerek boşandım ve şu anda da mutluyum. ‘Çocuğum oldu, mutlu olacağım. Şu dersten geçeceğim, mutlu olacağım. Şu işi alacağım…’ Mutluluğu belli bir şarta bağlayamazsın. O şart olmazsa mutsuz mu olacaksın? Şartlar ne olursa olsun senin hep dingin kalman için mutluluk yolculuğunu öğrenmen gerekiyor. Bunun da gerçekten yolları var. Bu yollar araştırılmış. Kadim bilgilerde de zaten gizli. Yıllardır birçok şey yaptığımı ve hep bu yüzden pozitif ve olumlu kaldığımı keşfettim. Sosyal medyada da genelde olumlu mesajlar paylaşırım, hep motive edici, ilham verici. Kötü şeyleri paylaşmayı sevmiyorum. Evet, dünyada karanlık da var, aydınlık da var. Ama ben aydınlığı, güzel haberleri, iyilikleri, ilhamları paylaşmak istiyorum. Bu benim seçimim. Mutlulukta da böyle; bir irademiz var. Şu anda mutlu olmayı mı seçiyorsun, mutsuz olmayı mı? Bu kadar basit. Aslında evet, bazen ölüm, kayıp, başarısızlık ve kötü olarak adlandırdığımız şeyler de oluyor. Ama orada bile mutlaka alınacak bir ders, bir öğreti, bir dinginlik, bir spiritüel, ruhsal ders mutlaka vardır. Her koşulda mutlu olmanın yolu da çok klasik gelebilir ama, sağlıklı yaşamak, bol su içmek, iyi beslenmek. Çok özet geçiyorum, hepsi derin adımlar ama dengeli beslenmek çünkü bu da duygu durumumuzu etkiliyor. İyi uyku, kesinlikle yeterli uyku almak gerekiyor. Hayat amacını bulmak… Ben o yüzden çok mutlu bir insan olduğuma inanıyorum. Hayat amacımı bularak hem bundan para kazanıyorum hem de çok tatmin olduğum bir kariyerim var, hem de insanlara faydam oluyor. Şükretmek ve paylaşmak mutluluğun ilk sıralarında. Bir hedef koymuyoruz, bu bir yolculuk ve bunun için emek veriyoruz. Her gün şükredecek şeylerimizi belki kendimize hatırlatıyoruz. Her gün egzersiz yapmak gibi, zihnimize ve duygularımıza nasıl kaslarımıza spor yaptırıyorsak, onlara da yaptırıyoruz ve her gün mutlu olmayı seçiyoruz. Evet, aslında çok güzel özetledim ve tüm hepsi tik atılacak maddeler haline geldi. Teatral bir şekilde, bir saatlik bir oyunda da, gösteride de anlatıyorum. “Mutluluk İçimizde mi?” diye birkaç senedir yaptığım bir gösteri. Çok sık yapmıyorum, ajandam yoğun, ama teattral bir düzende, bilet satılan ortamlarda, tiyatro sahnesinde, biraz müzikal, biraz dans olan, 60 dakikalık bir oyun. Gösteri bilgilendirme, eğlendirirken bilgilendiren bir seminer gibi aslında. Eğlendiriyorum, seyirciyle interaktif, onlara spor yaptırıyorum, meditasyon yaptırıyorum. Bunu şirketler için de, daha iç iletişimde de yapıyoruz. Online olarak da anlatabiliyorum. “Mutluluk İçimizde mi?” sorusunun cevabı için takipte kalın.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (15)

Peki, aslında senin nelerin mutlu ettiğini de soracaktım ama bir nevi buna da cevap vermiş oluyorsun. Onun dışında ekstra yaptığın bir şey ya da mutsuz olduğun zamanlarda yaptığın ritüeller var mıdır? Bizimle paylaşır mısın?
Mutluluğun bir dengede olduğuna inanıyorum ve kendimi de bu dengede tutarak mutlu kılıyorum. Evet, sağlıklı yaşayalım, dengeli beslenelim, spor yapalım. Ben bunları yapıyorum ama her gün kendimi kısıtlayarak, strese sokarak yapmıyorum, onu da gerçekten tavsiye etmiyorum. Karmaya inanıyorum, sonsuzluğa inanıyorum ama bu bedende bir kez bu yaşamım olduğu için burada bir denge kurulması gerektiğine inanıyorum. Yüzde 80 sağlıklı yaşıyorum ama yüzde 20 kendimi keyiflendirecek şeyleri de yapabiliyorum. Yani bence çok zararlı değil ama antioksidan olduğunu bile düşünüyorum; işte kahve, çikolata… Keyiflerim vardır benim mesela öğleden sonraları yaptığım. Genelde çok televizyon izlemem, belgesel izlerim, kitap okurum. Kamu spotu geçmeyeceğim ama bazen gerçekten boş boş durabiliyorum. Onu da son yıllarda öğrendim. Daha önce bunu yapmıyordum, çok geç öğrendim. Boş boş beni güldüren bir şeyler izlemenin kafayı boşaltmak için iyi geldiğine inandım. Ya da hiçbir şey yapmadan durmak. O gibi şeyler de mutlu ediyor. Oğlumla saçma sapan oyunlar oynamak da arada yorsa da, o anda o çocukla o ana odaklanmak iyi geliyor.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (2)

Evet, ayrıca senin bizlere gösterdiğin meditasyonları sürekli yaptığını biliyoruz…

Tabii, o zaten hayatın vazgeçilmezi olduğunu anladım. 15 senedir yoga eğitmeniyim, yoga yapıyorum, fiziksel, bedensel pek çok şey yapıyorum ama mesela meditasyonu düzenli yapmıyordum. Bir yıldır çok şükür her gün düzenli, hiç aksatmadan yapıyorum ve çok şey kattı. Düzenli yapmak, aynı vücuttaki bir kası geliştirmek gibi, beynimdeki düşünce şeklini değiştirdi. Şartlar ne olursa olsun, istediğim şey oldu, olmadı, iyi oldu, kötü oldu, aksilik oldu, aksaklık oldu, çok muhteşem bir şey oldu. Hep dingin kalmayı öğrendim, bana inanılmaz bir olgunluk verdi ve gerçekten artık anlıyorum meditasyonun ne işe yaradığını. Her sabah güne meditasyon yaparak çok erken kalkıyorum ki bu bile göreceli, 5’te kalkanlar da var. Ben 6-6:30 gibi kalkıyorum. 7’de de oğlum kalkıyor, okula gitmek için. O kalkmadan önce ben kalkıp meditasyonumu yapıp, yoga esnetme hareketlerimi yapıp, duşumu alıp ona hazırlanıyorum. Böylelikle zamandan da kazanmış oluyorum. Zamanımızı yönetirsek, istediğimiz her şeyi yaparız. Meditasyonu, sporu, gerçekten sağlıklı yaşamı hayatımıza sokmak gerekiyor. Bu meditasyon bilgilerimi artık ben workshop’larımda, seminerlerde ve kamplarda paylaşıyorum. Ben de insanlara, o güzel ruhlara meditasyon enerjisini açıyorum.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (7)

Evet, aslında onu da soracağım. Şu an Kaz Dağları’nda muhteşem bir atmosferde, harika bir antik manastırın bahçesinde konuşuyoruz. Sabah çok erken saatte yoga ve meditasyon yaparak güne başlıyoruz, ardından güzel bir kahvaltı ve sonra yeniliklerle tanışıyoruz. Benim de sayılı kamp tecrübem oldu ama gerçekten bu kamp, hem çok zorlayıcı olmayan, hem de mental bütünlüğe dayalı bir kamp. Bu anlamda hiç bilmeyenler için yoga kampı nedir, ne yapılıyor yoga kampında?

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (3)

Bence çok güzel bir soru bu, bana da çok soruluyor. Oraya gidiyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Buna inziva denilebilir. Ben biraz inziva olduğunu düşünüyorum. Günlük rutinden, şehirdeki koşturmadan çıkıp bir hava değişikliği, ortam değişikliği oluyor. Kaldığın şehirde bile inziva yoga kampları olabiliyor, illa şehir dışına kaçmak zorunda değilsin. Biz İstanbul’dan Kaz Dağları’na geldik, farklı bir atmosferde olmak ve temiz hava almak için. Şehirdeki o büyük şehrin kaosundan kurtulmak çok keyifli. Geçen hafta Kapadokya’daydım, şimdi önümde başka şehirler var. Bodrum’da yapıyorum, Kars’ta bir tane planlanıyor. Farklı farklı yerlerde yapabiliyorum. Yoga kampında, aynı hedefe doğru, aynı zihindeki, aynı niyetteki insanların bir araya geldiği hoş sohbetlerin olduğu ama bol bol yoga pratiklerinin yaşandığı, meditasyon, mental seansların yapıldığı bir ortam var. Bu, tabii ki yoga kampının uygulayıcı hocasına da bağlı. Ben artık ses titreşimlerini de kullanıyorum, ses terapileri yapıyorum. Meditasyonu daha çok ekledim. Eskiden biraz daha fiziksel yapıyordum. Fitness kampı da yapabilirsin, deli gibi spor yapıp terleyebilirsin. Ben ise bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal bütünlüğün sunulmasının daha verimli olduğunu ve insanların çok daha rahatladığını gözlemledim. Kendim de öyleyim. Hem o yorgunluğu atıyorsun hem de enerjini yükseltiyorsun. Bir yere gidiyorsun, konaklama olursa genelde bu minimum 3 gün, ortalama 7 gün oluyor. Biz hafta sonu yaptık, Cuma-Pazar yaptık çünkü birçok insan çalışıyor, o yüzden hafta sonu kendine zaman ayırabiliyor. İki gece konaklamalı 3 günlük kamplar oluyor.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (13)

Kampa havadan bağımsız olarak açık havada yürüyüş mutlaka ekliyorum. Kaz Dağları’nda da bol oksijenle yürüyüş yapıyoruz. Yürüyüş var, yoga var. Eskiden çok sıkı detoks da yapıyordum ama artık onu da biraz rahatlattım. Vegan, vejetaryen beslenen, kırmızı etin çok olmadığı, ama beyaz et, balık da koyduğumuz bir beslenme programı var. Bitki çayı, isteyenlere kahve de verebiliyoruz. İnsanları çok kasmadan, sıkmadan, hele buna hazır olmayanlar için çok alışık olmadıkları bir beslenme şekline empoze etmeye gerek yok çünkü orada pek çok adım var. Önce aslında yogaya, meditasyona alışsınlar. Hepsi bir bütün olarak zaten ilerleyen yolculukta zamanında kendilerine gelirse, gelir. Yoga kamplarında da şuna inanıyorum: Karma enerjisinde kısmeti olan geliyor. Aylar önceden yazılanların son iki gün kala bir şey olur, ya da bir anda görüp “Ay ben gelmeliyim” deyip son gün kayıt olanlar, uçak bileti bulup başka şehirden gelenler oluyor. Bunu çok yaşıyorum artık, o yüzden akışına bırakıyorum. Doğru insanlar, doğru enerjiler ve ruhlar buluşuyor. Buradan hep güzel arkadaşlıklar, dostluklarla ayrılıyor insanlar. Genelde de kamplar bağımlılık yapıyor; gelenler sonraki kampları takip ediyor ve gelmeye devam ediyor. Her kampta, her yoga seansında, eğitmen olarak bile, hep daha farklı bir farkındalık ve derinleşme yaşıyorum. O yüzden çok tavsiye ederim.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (4)

Evet kesinlikle. Peki, dünyadaki trendleri yakından takip ediyorsun. Bunlardan senin sosyal medya kanalında duyduğum ve öğrendiğim yeni bir seremoni var: Kakao Seremonisi. Bu ne demek? Detaylıca anlatabilir misin?
Evet, kakao seremonisi dünyada bir trend. Şirketler için de, spiritüel pratiklerle ilgilenenler için de bir trend. Güney Amerika’dan çıktı. Geçen sene bir yabancı eğitmen eşliğinde bir kakao seremonisinde bulundum. Türkiye’ye gelen yabancı bir hocayla, çoğunluğu yabancı katılımcılarla, İngilizce bir kakao seremonisiydi. Niyetler sesli söyleniyordu; ben de niyetimi söyledim ve hiç tanımadığım yabancı insanlarla bir anda daha yakın olabildim, göz temasıyla. İlginç geldi çünkü bu işlerin içinde olunca teknik olarak bakıyorsun, ne oluyor ne bitiyor diye. Yapıyı ders gibi algılamaya çalıştım. Sonra merak ettim, araştırdım, online bir eğitim aldım. O sırada Bodrum’daydım ve Meksikalı bir şamandan eğitim aldım. İngilizce bile konuşmuyordu ama yazılı tercüme ile online bir eğitim aldım. Eğer yoga eğitmeniyseniz veya bu konularda bir uygulama yaptırıyorsanız, rehberlik yeteneğiniz varsa, çok daha kolay adapte olabiliyorsunuz. Kakao kutsal bir içecek; eski dönemlerde, Mayalar zamanında, Tanrıların içeceği olarak biliniyor. Kakao çekirdeğinden elde ediliyor ama bizim bildiğimiz çikolata gibi değil. Ham kakao bitkisinden çekirdek çıkıyor, soyulup işleniyor. Avrupa’ya 1500’lü yıllarda geçiyor ve orada soyluların, kralların başucunda, enerjilerini yükseltmek amacıyla içtiği bir içecek haline geliyor. Günümüzde endüstriyel çikolata markaları var, ama biz hala Güney Amerika’dan kakao bulabiliyoruz. Önce seremoni için ham kakao buluyorum ve uygulayıcı aslında katılımcılarla – bu 5 kişi de olabilir, 20 de, 30 da olabilir. O grupta ben aslında o mistik alanı, o kutsal rehberlik alanını açan kişiyim. Çeşitli mantralarla, içimden nasıl akıyorsa, o kakaoyu hazırlıyorum. Kakao kütle şeklinde ve çok acı aslında, bitter dediğimiz ham kakao. Onu rendeleme ve kesme işlemi var. Sonra çeşitli baharatlar, niyetler ekleniyor. Onu güzel bir şekilde enerjiye sokuyorum ve kutsal bir rehberlik çağırıyorum. Sonra kişilere, genelde kâsesiz fincanlarda, benim bambudan fincanlarım var, onları takdim ediyorum ve o kişileri meditasyonla kakaoyla bağlıyoruz. Herkes o enerjiye girsin diye, bu çok mistik bir yolculuk ve gerçekten de o enerjiye giriyor oradaki katılımcılar. Koşulsuz bir sevgi akıyor anne şefkati gibi, çok dişil, şefkatli ve sevgi dolu bir enerji. Kakaoyla gözyaşlarını tutamayacak kadar mutluluk ve sevinç akıyor. Niyet söylüyorsun, niyetini net bir şekilde ifade ediyorsun ve karşındakinin niyetiyle harmanlanıyor. Bunun bir garantisi yok ama gerçekten oluyor, ben defalarca şahit oldum. 24 saatten bile önce, bir, iki saat içinde niyetlerin gerçekleştiğini görebiliyorsun. Bu seremoni, ölçülere çok dikkat edilerek yapılan bir seremoni. Müzikleri var ve kalp nabzını dengelemeye yönelik. İstersen dans edebilirsin, bedenini rahatça hareket ettirebilirsin. Yoga ve meditasyonlarla, seremoni uygulayıcısının yönlendirmesine göre yapılır. Ben profesyonel sunucuyum, televizyonlarda ve organizasyonlarda sunuculuk yapıyorum. Aynı zamanda kakao seremoni ustası da oldum, bu da çok hoşuma gitti. Seremoni sonunda el ele tutuyorsun ve göz göze iletişim kuruyorsun, sözler olmadan rehberliğin aktığı bir seremoni. Çok mutlulukla bitiriyorsun ancak bu her an yapılabilecek bir şey değil, önceden planlanması gerekiyor. Ben de zaman zaman yapacağım çünkü çok talep var, tarihleri takip edin.

“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (12)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (11)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (10)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (5)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (9)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (8)
“mutluluk Bence Bir Yolculuk” Ece Vahapoğlu, Özge Zeki (6)
Oku  “Doğu Ekspresinde Cinayet” Tiyatroseverlerle Buluşuyor: Agatha Christie’nin Efsanevi Polisiye Uyarlaması

Tüm Reklam, Tanıtım ve İşbirlikleri için bulten@turhapo.com


Doğu Ekspresinde Cinayet Tiyatroseverlerle Buluşuyor Agatha Christie'nin Efsanevi Polisiye Uyarlaması (3)
“Doğu Ekspresinde Cinayet” Tiyatroseverlerle Buluşuyor: Agatha Christie’nin Efsanevi Polisiye Uyarlaması
Base’in 8. Edisyonu, Türkiye Genelindeki 132 Yeni Mezun Sanatçıyı Bir Araya Getiriyor (1)
BASE’in 8. edisyonu, Türkiye genelindeki 132 yeni mezun sanatçıyı bir araya getiriyor
Çağdaş Sanatın Parlayan Yıldızları Ivo Ve Nina Petrov İstanbul’da! (3)
Çağdaş Sanatın Parlayan Yıldızları: Ivo ve Nina Petrov İstanbul’da!
Günsu Saraçoğlu Rebirth, Denge “sİz” Siniz! Sanat Ve Toplumsal Duyarlılık Bir Arada (1)
Günsu Saraçoğlu – “ReBirth, Denge “SİZ” Siniz!”: Sanat ve Toplumsal Duyarlılık Bir Arada
Gamze Ersöyler'den Tarot El Kitabı Sembollerle Ruhsal Yolculuk (1)
Gamze Ersöyler’den “Tarot El Kitabı”: Sembollerle Ruhsal Yolculuk
Disiplinler Arası Sanat Buluşması 18. Printemps Des Artistes (1)
Disiplinler Arası Sanat Buluşması: 18. Printemps des Artistes
Yeşim Özsoy Ve Itır Karabulut’tan Unutulmaz Bir Hikaye No Name (2)
Yeşim Özsoy ve Itır Karabulut’tan Unutulmaz Bir Hikaye: Cenk Rofe – No Name
Aşkın Tuna Güftelerin Efendisi! Eylül Aşkın Ile... Özel Söyleşi (2)
Aşkın Tuna – Güftelerin Efendisi! – Eylül Aşkın ile… Özel Söyleşi
İstanbul Teknik Üniversitesi Önderliğinde Karadeniz Bölgesine Yönelik İklim Değişikliği Çözümleri Geliştiriliyor (11)
İstanbul Teknik Üniversitesi Önderliğinde Karadeniz Bölgesine Yönelik İklim Değişikliği Çözümleri Geliştiriliyor
Sanatın Evrim’i 40. Bölüm – Süleyman Saim Tekcan, Günsu Saraçoğlu – Evrim Sanat, Mikado İletişim (2)
Sanatın Evrim’i 40. Bölüm – Süleyman Saim Tekcan, Günsu Saraçoğlu – Evrim Sanat, Mikado İletişim
Ceyhan Kandemir'in Yeni Filmi Büyük Bir İlgiyle İzleyiciyle Buluştu (1)
Ceyhan Kandemir’in Yeni Filmi Büyük Bir İlgiyle İzleyiciyle Buluştu
Sanat Ve Toplum Bağları Oylum Öktem Ile Söyleşi Ve Kitap Lansmanı (4)
Sanat ve Toplum Bağları: Oylum Öktem ile Söyleşi ve Kitap Lansmanı
Stk’ların Eğitime Katkısı Koruncuk Vakfı 45 Yıldır Umut Oluyor (1)
STK’ların Eğitime Katkısı: Koruncuk Vakfı 45 Yıldır Umut Oluyor
Yelda Başaran, İlk Kitabıyla TÜyap Fuarı’nda Okurlarıyla Buluştu! (3)
Yelda Başaran, İlk Kitabıyla TÜYAP Fuarı’nda Okurlarıyla Buluştu!
Tuğçe Tatari’den Çocuklara Empati Dersi “biri Ve Diğeri” Raflarda! (1)
Tuğçe Tatari’den Çocuklara Empati Dersi: “Biri ve Diğeri” Raflarda!
Fix360 Yapımcılığında Çekilen Hain Filmi 13 Aralık’ta Vizyonda (1)
Fix360 Yapımcılığında Çekilen “Hain” Filmi 13 Aralık’ta Vizyonda
Tarkan Avrupa Turnesi İçin Hazır Kuantum 51 Albümünün Yeni Şarkılarıyla Buluşuyor (1)
Tarkan Avrupa Turnesi İçin Hazır: “Kuantum 51” Albümünün Yeni Şarkılarıyla Buluşuyor
Yunan Adaları, Türk Cruise Turistlerinin Bir Numara Tercihi (2)
Yunan Adaları, Türk Cruise Turistlerinin Bir Numara Tercihi
AkedaŞ Ve Kızılay’dan Kan Bağışı İş Birliği (1)
AKEDAŞ ve Kızılay’dan Kan Bağışı İş Birliği
2025'te Demir Çelik Sektörü Küresel Pazarda Güçleniyor! (1)
2025’te Demir Çelik Sektörü Küresel Pazarda Güçleniyor!
Canon, Yeni Cmos Sensörleri Ile Görüntüleme Teknolojilerinde Çığır Açıyor (1)
Canon, Yeni CMOS Sensörleri ile Görüntüleme Teknolojilerinde Çığır Açıyor
Sea To Sky Serisinin İlk Yarışı Sky Adventure Antalya’da (1)
“Sea to Sky” Serisinin İlk Yarışı: Sky Adventure Antalya’da
Sinan Erbaş 80'li Yılların Müzik Ruhunu Genç Nesle Aşılayacağım!
Sinan Erbaş: “80’li Yılların Müzik Ruhunu Genç Nesle Aşılayacağım!”
Yasunari Kawabata'nın Efsanevi Avuç İçi Öyküler Kitabı Can Yayınları'nda! (1)
Yasunari Kawabata’nın Efsanevi “Avuç İçi Öyküler” Kitabı Can Yayınları’nda!
Salim Kadıbeşegil'in Yeni Kitabı Yaşamda Ya İz Bırakırsınız Ya Da İs Raflardaki Yerini Aldı (1)
Salim Kadıbeşegil’in Yeni Kitabı “Yaşamda ya İZ Bırakırsınız ya da İS” Raflardaki Yerini Aldı

Turhapo Logo
Türkiye Haber Portalı Logo 2
Türkiye News Portal Logo
Istanbul Haber Portali Logo
Yerelden Globale Logo
Multi Medya Blog 1